Eko Firma Yazılar

“Gilded”, Marissa Meyer’in Rumpelstiltskin mitini yeniden kurduğu; sözün büyüsü, yapılan pazarlıkların bedeli ve “yaldız” ile hakikat arasındaki gerilimi anlatan karanlık bir masal uyarlaması. Serilda’nın hikâyesi, Avcı Kral Erlking’in gölgesinde verilen sözlerin neleri altına, neleri yaraya dönüştürdüğünü sorgulatır. Aynı metne farklı açılardan bakmayı seviyorum; çünkü iyi bir hikâye, herkesin aynasında başka bir yüz gösterir. Bugün “Gilded ne anlatıyor?” sorusunu birlikte kurcalayalım. Veriye yaslanan okurlarla, duygusal ve toplumsal etkileri önemseyen okurları aynı masaya davet ediyorum. Fikirlerin çarpıştığı yerde yeni anlamlar doğar, değil mi? Gilded Ne Anlatıyor? Kısa Özet ve Büyük Tema “Gilded”, genç bir masal anlatıcısı olan Serilda’nın, efsanevî Avcı Kral Erlking…

Giz Plaza Sahibi Kim? Ekonomik Bir Bakış Açısı Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonominin temel taşlarından biri, sınırlı kaynaklar ile sınırsız istekler arasındaki çatışmadır. Kaynaklar, ister zaman, ister finansal sermaye, isterse emek olsun, her zaman sınırlıdır. Bu sınırlılıklar, bireylerin ve kurumların kararlarını şekillendirir ve her seçim, belirli bir fırsat maliyeti taşır. Kaynakların nasıl tahsis edileceği ve bu tahsisin toplumsal sonuçları, piyasa dinamiklerini ve dolayısıyla ekonomik refahı doğrudan etkiler. Bu yazıda, Giz Plaza’nın sahibi kim sorusunu sadece bir mülkiyet meselesi olarak değil, daha geniş bir ekonomik perspektiften inceleyeceğiz. Piyasa dinamikleri, bireysel kararlar ve toplumsal refah açısından bu soruya yaklaşarak, gelecekteki ekonomik…

Merhaba! Bugün atölyenin kapısını aralayıp “hava debi hesabı nasıl yapılır?” sorusuna, kahve kokulu bir espri eşliğinde dalıyoruz. Aramızda iki kahraman var: stratejik hamleleriyle tablo ve hesap cetveliyle gezen Deniz ve ilişkilerin nabzını tutup herkesin anlayacağı dile çeviren Ayşe. İkisi aynı hedefe farklı yollarla gidiyor: havayı usulca ölçmek, yönlendirmek ve mekânı ferahlatmak. En sevdiğiniz rüzgâr türü: “iskontolu taze hava”. Şaka bir yana: Debi = Hız × Alan 😉 Hava Debi Hesabı Nasıl Yapılır? (Gülümseten Kılavuz) Deniz, sahneye cetveliyle çıkar: “Formül basit: Q = V × A.” Ayşe, yanına ilişir: “Tamam ama bunu herkes anlasın, kimsenin gözleri matematik görünce kısılmasın.” İşte ikisinin…

Eve Tebligat Gelmedi, Mahkeme Olur Mu? İktidar, Kurumlar ve Vatandaşlık Üzerine Bir Siyasi Analiz Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimcisinin Girişi Siyaset biliminde, iktidar yalnızca devletin zirvesindeki bir grup insana ait değildir. İktidar, toplumsal düzeyde yerleşik ve yeniden üretilen bir güç ilişkileri ağıdır. Bu ilişkiler, hukukun uygulanmasından, toplumsal normlara kadar her alanda kendini gösterir. Bugün, basit bir “tebligat” meselesi bile, toplumun güç yapılarındaki derin dinamikleri anlamak adına bir fırsat sunar. Peki, “eve tebligat gelmedi, mahkeme olur mu?” sorusu, yalnızca hukuksal bir mesele midir, yoksa güç ilişkilerinin ve toplumsal düzenin bir yansıması mıdır? İktidarın, kurumlar ve vatandaşlık ilişkileriyle…

Eskişehir Han Neyi Meşhur? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Adalet Penceresinden Bir Bakış Bazı yerler sadece coğrafi bir nokta değildir; insan hikâyeleriyle, kültürel değerleriyle, dayanışma biçimleriyle anlam kazanır. Eskişehir’in küçük ama ruhu büyük ilçesi Han, bu açıdan çok özel bir yerdir. “Han neyi meşhur?” sorusuna sadece yöresel lezzetlerle değil, toplumsal değerler, eşitlik anlayışı ve çeşitlilikle de cevap aramak gerekiyor. Çünkü Han’ın meşhurluğu sadece taşında toprağında değil, insanında saklı. — Han’ın Bilinen Yüzü: Tarih, Doğa ve Lezzet Han, adını Selçuklu döneminden kalan Han Abad Kervansarayı’ndan alır. Bu yapı, sadece bir ticaret durağı değil; aynı zamanda farklı kültürlerin, dillerin ve toplulukların buluştuğu bir…

Medcezir Gelgit Olayı ve Toplumsal Yapılar: Bir Sosyolojik Bakış Toplumsal Yapılar ve Bireyler: Gözlemlerim ve Düşüncelerim Toplumları anlamaya çalışırken, her birimizin içinde bulunduğu yapıları, kültürel normları, cinsiyet rollerini ve toplumsal pratikleri gözlemlemek bana her zaman ilginç gelmiştir. Bireylerin yaşadığı toplumsal dinamikler, bazen medcezir gibi gelir gider. Zaman zaman huzurlu ve dengeli bir akışta gibi görünsek de, hiç beklemediğimiz anlarda bu denge bozulabilir. Tıpkı denizdeki gelgit olayları gibi, toplumsal yapılar da belirli döngülerle hareket eder. Bugün, bir yandan doğanın döngüsel ritmini, diğer yandan da toplumsal yapıları inceleyeceğiz. Medcezir gelgit olayının toplumsal yapılarla benzerliğini, cinsiyet rollerinin toplumsal normlarla nasıl şekillendiğini keşfedeceğiz. Medcezir…

Gelincik Evde Yetişir Mi? Antropolojik Bir Bakış Kültürlerin zenginliği, insanların doğayla ve çevreleriyle nasıl ilişki kurduklarını derinden etkiler. Her kültür, çevresindeki hayvanlar, bitkiler ve doğal unsurlarla farklı bağlar kurar, onlara farklı anlamlar yükler. Gelincik, halk arasında zarifliği ve zararı dengeleyen bir varlık olarak kabul edilirken, bazı toplumlarda da daha sembolik bir anlam taşır. Bu yazıda, gelincik bitkisinin evde yetişip yetişemeyeceği sorusunu antropolojik bir bakış açısıyla ele alacağız. Gelincik, doğanın bir parçası olduğu kadar, toplumların ritüelleri, sembolleri ve kimliklerinin şekillenmesinde de önemli bir yer tutar. Peki, gelincik evde yetişir mi? Gelincik, yalnızca bir bitki mi yoksa kültürel bir sembol mü? Gelincik…

Kaç Çeşit Yay Vardır? Geleceğin Yayları ve Toplumdaki Yeri Yay, tarih boyunca sadece bir silah değil, insanlık için önemli bir sembol olmuştur. İlk başta, okçuların hedeflerini vurmasına yardımcı olan bu araç, zamanla kültürlerin ve toplumların simgelerinden biri haline gelmiştir. Ama şunu düşünün: Gelecekte yayları nasıl kullanacağız? Çeşitli teknolojik ve toplumsal gelişmeler, bu eski icadın nasıl bir evrim geçireceğini şekillendiriyor. Bugün gelin, yayları ve gelecekteki etkilerini, belki de hiç düşünmediğiniz bir açıdan inceleyelim. Yay Türleri: Geçmişten Günümüze Öncelikle, yayları anlamamız için geçmişte nasıl kullanıldığını kısaca hatırlamakta fayda var. Tarih boyunca birçok farklı yay türü ortaya çıkmıştır. En bilinenleri arasında kısa yay…

Yüzüncü Yıl Parası Ne Zaman Yatacak? Merakla Beklenen Cevap Geldi! (Ya da Gelmedi…) Hepimizin cebinde bir “Yüzüncü Yıl Parası” hayali var, değil mi? Yani, o an geldiğinde “Nihayet!” diye bağırıp, paraları sayarken bir yandan “Bu kadar bekledim, sonunda hakkımı alıyorum!” diye düşüneceğiz. Ama nedir bu “Yüzüncü Yıl Parası” meselesi? Nerede, ne zaman ve nasıl yatacak? O kadar bekledik ama nedense bir türlü gelmiyor. Neyse ki, sabırlı olanlar her zaman kazanır… ya da öyle denir, değil mi? Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Hemen Bilgisayar Başına! Erkekler genellikle çözüm odaklıdır, değil mi? Yani, bir sorunla karşılaştıklarında hemen harekete geçerler. Yüzüncü Yıl Parası’na dair…

Geli Geli Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısıyla Geli geli, Türkçe dilinde sıkça duyduğumuz bir ifadedir. Ancak bu ifade sadece bir kelime oyunu ya da halk arasında kullanılan eğlenceli bir deyim olmaktan öteye gitmektedir. “Geli geli”nin anlamı, kullanım bağlamı ve ne şekilde varlık bulduğu üzerine derinlemesine düşündüğümüzde, karşımıza farklı felsefi perspektifler çıkar. Bu yazıda, bu basit ifadeyi, etik, epistemoloji ve ontoloji açısından nasıl ele alabileceğimizi tartışacağız. Etik Perspektiften Geli Geli Etik, doğru ve yanlış arasındaki sınırları çizmeye çalışır. Peki, “geli geli” gibi gündelik bir söylem etik açıdan nasıl değerlendirilebilir? İlk bakışta bu tür bir ifade, toplumda birbirini tanımayan bireyler arasında…